İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eski Adı

İstanbul Medeniyet Üniversitesi hakkında zaman zaman yapılan tartışmaların en dikkat çekeni şüphesiz “eski adı” iddialarıdır. İnternet üzerinde özellikle Google arama sonuçlarında yer alan bazı yanıltıcı snippet’ler veya kullanıcı üretimi içerikler, bu konuda ciddi kafa karışıklıklarına neden olabiliyor. Bu yazıda, üniversitenin kuruluş sürecini, isim geçmişiyle ilgili gerçekleri ve bu yanlış algının nereden kaynaklandığını sorgulayacağız.

İlk olarak şunu netleştirmek gerekir: İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin hiçbir döneminde başka bir isim kullanılmamıştır. Üniversite, 21 Temmuz 2010 tarihinde 6005 sayılı kanunla kurulmuş olup, o günden beri "İstanbul Medeniyet Üniversitesi" adıyla faaliyet göstermektedir. Kuruluş belgeleri, Resmi Gazete metinleri ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) açıklamaları da bu gerçeği doğrular niteliktedir.

Bu yanlış algının temel sebeplerinden biri, internet üzerinden kolayca erişilen bazı platformlardaki hatalı bilgilerdir. Özellikle Google’da “istanbul medeniyet üniversitesi eski adı” şeklinde yapılan bir arama, bazen şu yanıtı vermektedir: “Süleyman Şah Üniversitesi – Vikipedi.” Bu önerinin ne kadar yanıltıcı olduğunu anlamak için derinlemesine incelemek gerekiyor.

Gerçek şu ki; İstanbul Medeniyet Üniversitesi, başka bir üniversitenin devamı ya da ayrılmış bir parçası değildir. Kuruluş süreci tamamen bağımsızdır. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından alınan tedbirler kapsamında bazı yükseköğretim kurumları kapatılmış ve öğrencileri farklı üniversitelere yönlendirilmiştir. Bu süreçte, Süleyman Şah Üniversitesi öğrencileri de İstanbul Medeniyet Üniversitesi’ne aktarılmıştır.

Bu durum, bazı kullanıcılar tarafından yanlış anlaşılıp “İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin eski adı Süleyman Şah mıydı?” gibi yorumlara yol açmıştır. Oysa burada söz konusu olan, öğrencilerin haklarının korunarak başka üniversitelerde eğitime devam etmesinin sağlanmasıdır. İstanbul Medeniyet Üniversitesi, bu süreçte gösterdiği duyarlılıkla öğrenci haklarını korumuş ve yeni öğrencilerine tüm olanaklarını sunmuştur.

Bazı kaynaklarda yer alan “hangi üniversiteden ayrıldığı” sorusuna verilen cevaplar da benzer şekilde yanıltıcı bilgiler içeriyor. Örneğin, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan Süleyman Şah Üniversitesi'nin binası devralınmıştır” şeklindeki ifadeler, okuyucuda “bu üniversite önceki bir kurumun devamıdır” gibi bir izlenim uyandırabilir. Oysa bu binaların devri, yalnızca fiziksel altyapının kullanılabilir hale gelmesi anlamına gelir; bu, üniversitenin kimliğini ya da geçmişini değiştiren bir durum değildir.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 29 Temmuz 2016 tarihli açıklaması da bu konuda önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Açıklamada, kapatılan üniversitelerin öğrencilerinin hangi üniversitelere yönlendirildiği açıkça belirtilmiş ve Süleyman Şah Üniversitesi öğrencilerinin İstanbul Medeniyet Üniversitesi’ne yerleştirildiği vurgulanmıştır. Bu karar, öğrencilerin eğitimlerine ara vermeden devam edebilmeleri için alınmış hayati bir önlemdir.

Bugün itibarıyla İstanbul Medeniyet Üniversitesi, genç yapısı, yenilikçi yaklaşımları ve güçlü akademik kadrosuyla kısa sürede Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yerini almıştır. Sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda sosyal destek sistemleri, uluslararası işbirlikleri ve çevreci politikalarıyla da dikkat çekmektedir. Uluslararası sıralamalarda yer bulması ve birçok alanda üst sıralara yükselmesi, bu başarının somut göstergesidir.

Ancak bu başarılarına rağmen, onun hakkında konuşulan eksik ya da hatalı bilgilerin düzeltilmesi toplumun bilgi erişimi açısından hayati önem taşımaktadır. Özellikle teknolojik platformlardaki otomatik öneriler ya da kullanıcı üretimi içerikler, genellikle güvenilir olmayan kaynaklardan beslenir. Bu yüzden, doğru bilgiye ulaşmak adına resmi kaynaklara başvurmak büyük önem taşımaktadır. İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin web sitesi, YÖK duyuruları ve Resmi Gazete metinleri gibi kamu kaynakları, bu konuda güvenilir bilgiye ulaşmanın en sağlam yollarıdır.

Nihayetinde, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin hiçbir dönemde farklı bir isim kullanılmadığı, kuruluşundan bu yana aynı isimle eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ettiği kesindir. Google arama sonuçlarında yer alan yanıltıcı bilgiler, kullanıcıların yanlış yönlendirilmesine neden olabilir ama bu, gerçeği değiştirmez. Doğru bilgiye ulaşmak isteyen her bireyin, güvenilir kaynaklara yönelmesi büyük önem taşımaktadır.

Üniversitelerin kimlikleri, kuruluş tarihleri ve geçmişleri, hem akademik hem de toplumsal bağlamda oldukça değerlidir. Bu nedenle, İstanbul Medeniyet Üniversitesi gibi bir kurumun geçmişini doğru şekilde anlamak, onun bugünkü başarılarını daha iyi değerlendirmemizi sağlar. Gerçekleri bilmenin yanında, yanlış bilgilerin yayılmasını önlemek de hepimizin ortak sorumluluğudur.