Kalabalıklar İçindeki Yalnızlık

Kalabalıklar içindeki yalnızlık, bir çeşit paradoks mudur? Yoksa hepimizin paylaştığı bir gerçeklik mi? Bunu ancak siz karar verebilirsiniz. Ama unutmayın, kalabalıklar içinde yalnız değilsiniz. Sadece yalnız hissediyorsunuz.

Kalabalıklar İçindeki Yalnızlık

Doğrusu ne yazacağımı bilemiyorum. Sıkıldım. İnsanlardan yalanlardan… Bir insan neden dürüst olmaktan korkar ki? Ya da neden dürüst olmak istemez? Doğrusunu bildiğim yalanları dinlemek beni ayar eder. İşte bu yüzden vazgeçiyorum.

Tebrikler, kazandınız!

Çekiliyorum. Sahte kalabalıklardan, gülüşlerden, arkadaşlıklardan…

Biliyor musunuz? Böylesi daha iyi. Neden diye soracak olursanız; kimseden bir şey beklemiyorsunuz. Kimsenin “seni asla bırakmam, bak ileride şöyle yaparız, kendini kötü hissetme ben hep yanındayım” zırvalıklarını dinlemiyorsunuz. Belki bazılarınız “Buna nasıl zırvalık dersin? Senin yanında olmaya çalışıyor.” diyebilir.

İnanın bana bunları söyleyen kişi siz düştüğünüzde elinizden tutmuyor. Hatta tam tersi düşüşünüzü seyrediyor. Kimi zaman bir tekme de o vuruyor. Böyle böyle güven duvarlarınız yıkılıyor ve sonra kimseye güvenmemeye başlıyorsunuz. Her hareketin altında bir şey arıyorsunuz ve bu sizi çok yoruyor.

O yüzden boş verin bunları. Kendinizi uçak moduna alın. Biri size değil, sadece siz birine ulaşmak istediğinizde ulaşabilir olun.