Füniküler ne demek?

Tarih boyunca gelişerek günümüze kadar gelen füniküler sistemler, ulaşım dünyasında önemli bir yere sahiptir.

Füniküler ne demek?

Füniküler, günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkan ancak anlamını tam olarak bilmediğimiz kavramlardan biridir. Özellikle şehir içi ulaşım sistemlerinde ya da turistik bölgelerde sıkça duyduğumuz bu kelime, aslında belirli teknik ve tarihi temellere dayanan bir ulaşım sistemini ifade eder. Bu yazıda, füniküler ne demek, nereden gelmiş, nasıl çalışır ve Türkiye’deki örnekleri nelerdir gibi sorulara yanıt arayacağız.

İlk olarak kelimenin kökenine bakalım. "Füniküler", Fransızca’daki funiculaire kelimesinden türemiştir. Bu kelime ise Latince funiculus, yani "ince ip, tel" anlamına gelen sözcükten gelir. Kök olarak funis (ip, halat, kablo) ile ilişkilendirilir. Dolayısıyla adı üzerinden de anlaşılacağı üzere, ip ya da kablo üzerinde çalışan raylı bir sistem olduğu farkedilebilir. Türk Dil Kurumu'na göre modern kullanımda anlamı “çekmeli vagon” şeklindedir. Yani basitçe, eğimli hatlarda iki vagonun birbirine bağlı şekilde yukarı aşağı hareket etmesini sağlayan bir ulaşım aracıdır.

Füniküler Sisteminin Tarihçesi

Füniküler sistemi ilk defa 1777 yılında İngiltere’nin County Tyrone bölgesinde inşa edilmiş, ancak insan taşımada kullanımı 1830’lara kadar yaygınlaşmamıştır. İlk resmi insan taşımacılığı amacıyla kullanılan fünikülerlerden biri, 1861 yılında İtalya'nın Dusino şehrinde yapılmıştır. Avrupa'da yeraltı fünikülerlerinin başlangıcı ise 1877 yılına dayanmaktadır. İsviçre'nin Lausanne şehri ile Ouchy arasında kurulan sistem hâlâ kullanılmaktadır.

İsviçre gibi dağlık bölgelerde ulaşımın zorluğu, bu sistemin geliştirilmesinde büyük rol oynamıştır. Özellikle Alp Dağları eteklerinde yer alan Giessbach Şelaleleri çevresinde yapılan proje dikkat çekicidir. 1873 yılında açılan Giessbach Oteli ile göl kenarındaki bağlantı noktası arasında yaklaşık 32 derecelik bir eğim vardı. Bu noktada doğaya zarar vermeden bir ulaşım çözümüne ihtiyaç duyulmuş ve Niklaus Riggenbach tarafından tasarlanan su ağırlıklı ilk füniküler sistemi devreye sokulmuştur. Üstteki vagonun tankına su doldurarak yerçekimi yardımıyla hareket sağlanmış, daha sonra bu su boşaltılır ve diğer vagonun tankına doldurularak işlem tekrar edilmiştir.

Zaman içinde sistem gelişmiş; 1912 yılında hidrolik sistemle çalışan ilk model ortaya çıkmış, 1948’den itibaren ise elektrik motorlarıyla sürüş sağlanmıştır. Günümüzde teknolojik detaylar değişse de, temel çalışma prensibi aynı kalmıştır.

Nasıl Çalışır?

Füniküler sisteminin en temel özelliği, birbirine bağlanmış iki aracın, eğimli yüzey üzerinde karşı yönde hareket etmesidir. Genellikle raylar üzerinde ilerleyen bu araçlar, bir makara sistemiyle kablolar aracılığıyla çekilir. Bu sayede yukarı çıkan araç, aşağı inen araç tarafından dengeye alınır. Bu dengeleme sayesinde enerji tasarrufu sağlanır.

Ray yapısı açısından farklı modeller mevcuttur. Bazı sistemlerde iki paralel ray kullanılırken, bazılarında üç ya da dört raylı geçişler tercih edilir. Örneğin Lynton–Lynmouth (İngiltere) arasındaki sistemde araçların bandajları dış kısımlardan tutunarak orta ray üzerinde hareket eder. Ayrıca dikey ve yatay dişli sistemler sayesinde kayma riski azaltılmıştır.

Türkiye’de Füniküler Kullanımı

Türkiye’de de birkaç önemli füniküler hattı bulunur. Bunlardan en eskisi ve en tarihi olanı şüphesiz Galata-Karaköy Füniküler Sistemidir. Bu sistem, 1875 yılında hizmete girmiştir. Dünyanın üçüncü, hâlâ aktif olarak kullanılan ikinci tünel sistemi olmasıyla önemlidir. Fransız mühendis Eugene-Henri Gavand tarafından planlanmış ve İstanbul’un yoğun trafiğini rahatlatmak için Galata ile Beyoğlu arasına kurulmuştur.

Diğer önemli bir örnek ise Taksim-Kabataş Füniküler Hattıdır. Bu sistem, 29 Haziran 2006 tarihinde hizmete girmiştir. Toplam uzunluğu 551,7 metre olan bu hat, saatte yaklaşık 9000 yolcu taşıma kapasitesine sahiptir. Amacı, Kabataş’taki tramvay hattı ile Taksim metro hattı arasında bağlantı oluşturmak ve ulaşımı kolaylaştırmaktır.

Bu sistemlerin teknik özellikleri oldukça gelişmiştir. Örneğin Taksim-Kabataş hattında otomatik kontrol sistemi vardır. Makinist sadece sisteme ilk hareketi verir, sonrasında seyahat tamamen otomatik olarak devam eder. Emniyet tertibatları çok katmanlı olup, hem acil durumlarda manuel müdahaleye izin verir hem de yangın gibi beklenmedik durumlar için özel önlemler içerir.

Teknik Özellikler

Füniküler sistemleri, raylı ve halatlı ulaşım sistemlerinin özelliklerini bir araya getiren özel bir yapıya sahiptir. Araçların tahriki harici motorlarla yapılır. Motorlar sayesinde kablo sistemleri çalışır ve araçlar yukarı aşağı hareket ettirilir. Ray yapısı da özeldir: dış raylar kesintisiz, iç raylar ise geçiş bölgelerinde kesikli olarak düzenlenir. Bu sayede araçların geçişi sırasında kablo sistemlerinin engellenmemesi sağlanır.

Yeni nesil sistemlerde alternatif akım motorları kullanılır. DC motorların aksine bakım gerektirmemesi, daha uzun ömürlü olması ve frekans kontrolü ile daha esnek hız ayarı yapılabilmesi nedeniyle AC motorlar tercih edilmektedir.

Sonuç

Füniküler sistemleri, özellikle yüksek eğimli alanlarda güvenli ve verimli ulaşım sunan önemli altyapılardır. Hem tarihsel hem de teknolojik açıdan gelişim gösteren bu sistemler, şehir içi ulaşımın yanı sıra turistik bölgelerde de büyük kolaylıklar sağlar. Türkiye’deki örnekleriyle de hem kültürel hem de teknik mirasımızın bir parçası olmuşlardır. Gelecekte yapılacak projelerde bu tür çevre dostu ve enerji tasarrufu sağlayan sistemlerin daha fazla kullanılması beklenmektedir.